3 Ekim 2013 Perşembe

AYFER TUNÇ KİTAPLARI İLE İLK BULUŞMA



Uzun zamandır,iş dışında, kendim için,  tek kelime dahi yaz(a)madım. Yazma sıkıntısı çektiğim için değil, bu sayfamda kitap okur maceralarıma yer veriyorum, yeni kitap devretmediğim için yazmak gelmedi içimden.
Yazmayı  ne kadar çok özlemişim meğer!
Kayda değer şeyler yazamadığımı biliyor olsam da,  yazmak beni  mutlu ediyor. Dahası, iyi bir  metin okuduğumda, ben de, hemen yazmak istiyorum.
Bu satırları yazmama neden olan  Yazarımız Ayfer Tunç oldu…Ayfer Tunç ismini , ilk kez, 2008 yılında , takip ettiğim bir okurun sayfasında görmüştüm. BİR MANİNİZ YOKSA ANNEMLER SİZE GELECEK, okumak istediğim romanların listesine almıştım. Ayfer Tunç, günümüzde yaşayan  bir Türk Yazarı olarak ilgimi çekmişti, aynı yılda doğmuş olmamız kendimi  ona  yakın hissetmeme neden olmuştu. Güldüm… Tam doğum tarihini merak ettim, fakat tüm araştırmalarıma rağmen, Yazarımızın özel hayatı hakkında ( vikipedi hariç ), hemen hemen hiçbir bilgiye ulaşamadım. Bir söyleşiden öğrendiklerim bu kadarcık. “Benim çok küçük yaşta babam öldü, ama buna rağmen mutlu bir çocukluk geçirdim. En mutlu anlarım da kitap okuduğum anlardır. Hâlâ okurken o zamanlar aldığım lezzeti özlerim. Okumayı çok sevdiğim için fazla arkadaşım yoktu. Zevkle ve isteyerek seçilmiş bir yalnızlıktı bu.”
 Okumak istediğim ve okuduğum Yazarların hayatlarını merak ederim; nerede, ne zaman  doğduklarını, ailelerini, mesleklerini, görüntülerini, hayattaki gerçek duruşları, verdikleri mücadeleleri, vs. Her zaman merak etmişimdir… Nedenini ise Ayfer Tunç bir söyleşide, her ne kadar kendisiyle çelişmiş olsa bile , çok güzel açıklamış aslında;” Çünkü Tanpınar’ın “İnsan kalbi, başkalarının duygularına ancak kendi tecrübeleri nispetinde açıktır,” dediği gibi, yazdığımız her karakteri kendi tecrübelerimizle olgunlaştırırız.”



18 Eylül 2013 tarihinde, arkadaşım Melahat Hanım, aradı bir iş için. Kitaplarla ilgilendiğimi bildiğinden, sohbetin sonunda, yeni okumuş olduğu kitaplardan söz etti.  Canan Tan- Yüreğim Seni Çok Sevdi ve Ayfer Tunç – Yeşil Peri Gecesi. Tanımadığım  bazı yazarlara karşı, mantıklı açıklama getiremediğim, ön yargılarım vardır… İlginç olan bu ön yargılarımın, çoğunlukla yazarların eserleriyle tanıştıktan sonra da devam ediyor olmasıdır. Arkadaşımın söz ettiği  her iki Yazarın, eserlerine yabancıydım. İlginçlik burada başlıyor,  arkadaşım iki romandan övgüyle söz etmesine rağmen,  Canan Tan’ı, hiç ama hiç okuma hevesine kapılmadım. Oysa Ayfer Tunç… YEŞİL PERİ GECESİ , BİR MANİNİZ YOKSA ANNEMLER SİZE GELECEK ile birlikte ossaat kitaplığıma  dahil oldular.
İnsan ya  kitap okurdur, ya da okur değildir,  arası yoktur bence… Vakit olmasa da , başka engeller olsa da, an gelir kitaba dönüş olur. En azında durum benim için böyle. Kitap satın almaktan ve okumaktan çok büyük keyif alıyorum… Bir kitap hakkında övgü sözleri duyduğumda, kendi süzgecimden geçirdikten sonra, o kitabın peşine heyecanla düşüyorum…Bazan tanışma süreci uzayabiliyor, Ayfer Tunç’la olduğu  gibi, ama gün mutlaka geliyor. Bir kıvılcım gerekti ve arkadaşımın sözleri beni yeni bir kitap okur macerasına sürükledi.
Başucumda pek çok kitap okunmayı beklerken, Yeşil Peri Gecesi, hepsinin önüne geçiverdi. Ayfer Tunç üslubunu çok beğendim ve 2008 yılından bu yana, okumak istediğim hâlde, nasıl olur da kitaplarını edinmediğim için  hayıflandım. Henüz romandan 100 sayfa okuyabildim, fakat Yazarın üslubunu,  yalın anlatımını sevdim…Tanıdık bir coğrafyada, tanıdık insanların hikayelerini okumak bana iyi geldi. Toni Morisson’ un AŞK romanını anımsattı bana YEŞİL PERİ GECESİ …Konusunu değil, hikayenin örgüsünü. 
15  Haziran 2013 tarihinden  itibaren okumasına okuyorum, ama roman okumak için çok zaman ayıramadım. İş güvenlik uzmanı olmak için sınava hazırlanmam gerekti.18 Ağustos 2013 tarihinde sınav Ankara’da gerçekleşti ve ben ne yazık ki sınavı geçemedim. Bir sonraki ve son hakkım 23 Kasım 2013… Bu günlerde yönetmelik, tüzük  okumaya çalışıyorum…Sınavı bu sefer geçer miyim bilemiyorum, biraz zor görünüyor. Olsun, iş güvenlik uzmanı olamasam da, iş güvenlik konusunda epeyce bilgi sahibi olduğumu söyleyebilirim.  Küçük bir misal ;hep karıştırırdım yönetmelik, tüzük, kanun, anlamlarını bilmiyordum…Hiyerarşisini öğrendim; Anayasa, Kanun, Tüzük, Yönetmelik ve Yönerge… Benim için 6331 İş kanunu okumak  kolay  ve zevkli olduğunu söyleyemem, ama  gayret ediyorum, bir şeyler öğrenmekten , yaşım ne olursa olsun, her zaman sevinç duymuşumdur.
Melahat Hanım, son aylardaki okuma maceralarıma, renk kattığı için  çok teşekkür ediyorum. Ayfer Tunç’u sevdim, seveceğimi biliyordum… Kendi düşüncelerime yakın, dolayısıyla hoşuma giden metinler okumaktan daima  heyecan ve coşku duymuşumdur…
Ayfer Tunç, bir söyleşisinde şu sözleri söylemiş;“Evet, iyi bir metin okuduğumda hemen yazmak isterim, beni müthiş ateşler.”
 

İçimden; Ben de, ben de! nidası kopuverdi…Elbette ki haddimi biliyorum ve kıyaslama söz konusu bile değil, sadece benim hissettiklerim  de benzer. Ayfer Tunç, beni bu metni yazmak için ateşledi , böyle bir Türk Yazarı tanıdığım için hem gurur duydum, hem mutlu oldum...