Bir karışıklık sonucunda, yanlışlıkla, CENNET - V. C. Andrews yerine, CENNET - Judith McNaught romanını edindim.
Yanlış kitap aldığımı fark edince üzülmedim, çünkü kitap satın
almayı çok seviyorum.Bazan özellikle aradığım kitapları ediniyorum, bazan
ise ismini daha önce hiç duymadığım, o anki ruh halime uygun kitaplar satın
alabiliyorum…Misal en son satın aldığım kitaplardan birisinin ismini hiç duymadım, hakkında yazılan hiçbir
şey okumadım. ÖLMEK İÇİN KÖTÜ BİR GÜN, ismi de beni cezp etmedi. Satın alma
nedenim neydi peki? Kitabın
ikinci Yazarı;David Ellis. Daha
önce Yazarın ismini hiç duymamıştım, ancak ismi, küçücük puntoyla,
oldukça büyük punto James Patterson’un adının altında yazılmıştı. Adı küçücük punto ile
yazıldığına göre, D. Ellis'in kitaba katkısı o oranda mıydı ? sorusu düştü
aklıma. İki yazardan yazılmış bir kitap okuduğumu hatırlayamadım ve merakımı
gidermek istedim. Son çıkan kitaplara bakarken, yazarların isimleri farklı
puntoda yazılmış olması dikkatimi çekti, sonra tuhafıma gitti ...D.Ellis'a
haksızlık olmuş gibime geldi ve romanı satın almak geldi içimden. Okur muyum?
Şu an bilmiyorum, sırası gelirse okurum.
Velhasılı kelam, yanlış CENNET’i, internetten, İzmir – Parşömen
Sahaf’dan, satın aldım. Hazır CENNET’i sanal
sepete atmışken, Yazardan bir romanını daha almayı ihmal etmedim
- KUSURSUZ. Kitaplar
kargoyla geldiklerinde, paketin içinden bir içimlik , ambalajlı granül
kahve çıktı. Şaşırdım tabii, Parşömen Sahaf; Bir kahvenin kırk yıl hatırı
vardır, atasözünü mü hatırlatmak istemişti?! Bilemiyorum tabii, bir kitap okura , küçücük
bir hediye…
Girizgah uzun, çünkü KUSURSUZ hakkında yazılacak fazla bir şey yok. Bir
aşk masalı daha…Sanırım Judith McNaught’tan üst üste iki roman okumak bana biraz fazla geldi. Yine de bir çırpıda
okuyuverdim… Kitabı 5 Temmuz 2013 tarihinde devrettim.
Geçmişi belirsiz olan, Zack Benedict, karısını öldürmekle suçlanan, hüküm giymiş
bir Hollywood film yıldızı. Beş yıl hapis yattıktan sonra ,yolunu bulup
firar ediyor.
Julie, on yaşında hâlâ okuma yazma bilmeyen, Chicago sokaklarında hırsızlık
yapan , bebekken terk edilmiş bir
yetimken, iki erkek evladı olan Madison ailesi tarafından evlat ediniyor…
Teksas'da, küçük bir kasabada yaşayan Madison ailesi, kızın yeni ve sıcak yuvası oluyor. Kız, bu iyi
insanlara layık olabilmek için elinden geleni yapıyor. Julie, zamanla,
kasabada, örnek ve herkes tarafında sevilen genç bir kız
haline geliyor. Okulunu başarıyla tamamlıyor ve kasabadaki okulda öğretmen olarak hayatına
devam ediyor.
Romanın tanrısı, bu iki sıra dışı insanı, bir araya getiriyor ve
aralarında alevlenen aşkı konu ediyor. İnandırıcılıktan çok uzak bir
kurguydu ve ben uzun bir masal niyetine okudum.
Yazar, KUSURSUZ’un ikinci bölümünde, CENNET romanın
kahramanları Mat ve Meredith'e küçük rol vermiş, eh onların fırtınalı
aşkları geride ( CENNET romanında ) kalmış, dingin, mutlu ,huzurlu, varlık içinde,
çocuklarıyla birlikte hayatlarına devam ettiklerinin bilgisi
geçiyor. Dizi roman...
Judith McNaught sanırım bir daha okuyamayacağım.Yine de bu hoş
karışıklık sonucunda, iki romantik, film tadında, roman devrettim ve hâlâ hayatta
olan bir Yazarı ve üslubunu tanımış oldum.
KUSURSUZ, ilk 1993
yılında yayımlanmış, özellikle baktım romanın yazıldığı tarihe, çünkü,
romanda, ABD okuma yazma bilmeyen yetişkinlerden söz ediyordu Yazar. Bu bilgi ilginç geldi bana.Julie, öğretmenlik
yaptığı okulda, gece , okuma yazma bilmeyen yetişkinlere, gönüllü olarak, dersler veriyor. Yetişkinlerin , daha çok
kadın, okuma yazma hevesleri beni heyecanlandırdı. Hayatta okuyabilmenin ne
büyük mutluluk olduğunu vurguluyor Yazar.
İnsan bazan, elinde olan nimetlerinin farkında olamayabiliyor, çünkü onları doğal karşılıyor.
Judit McNaught’dan iki roman okudum, fakat bana, Onu
hatırlatacak bir alıntı yapmadığım farkına vardım, uzun yazımı, benim de
katıldığım, romandan bir söz ile noktalıyorum;
“ Bir insanın mutlu
olması için ailesinin hayır duasını alması şarttır. Ailenin senden nefret
etmesi, lanetlemek gibi bir şeydir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder