1989 yılında
Bulgaristan'dan, Türkiye'ye zorunlu göç ettim.Hayatımın baharında ve yirmi beş (25) yaşındaydım.Türkiye'de
yaşamaya başladıktan sonra, uzun yıllar, kitaplardan uzak kaldım.Sebeplerden
bir tanesi dile hakim olamayışımdı. Türkçeyi güçlükle konuşabiliyordum. 2000
yılında, uzun bir aradan sonra, ilk kez bir romanı Türkçe okuyabilmiştim ve
tekrar okuma serüvenlerime dönebilmiştim. Çevremde kitap okuyanlar olmadığı
için, Hangi kitabı okusam ? sorusu pek çok kez cevapsız kalıyordu. 2006 yılının
son aylarında Kader Ortakları - Jeffrey Archer romanını okuyordum. Romanın
kahramanlarından birisi Nat, Moby Dick - Herman Melville, eserini tekrar okuduğu bilgisi
geçiyordu.Bir romanın satırlarında , başka bir roman hakkında bilgi edinmekten
her zaman keyif almışımdır. Moby Dick, hafızamda bu romanı okuduğuma dair bir
iz yoktu. Bir sonraki okumam geren kitap hangisi? sorusuna bir cevap bulmuştum.
Okuduğum roman, beni başka bir romana götürecekti. Çok iyi bir internet
kullanıcısı değilim, fakat Google'da Moby Dick yazdım ve kitapla ilgili biraz
bilgi toplamaya çalıştım.Moby Dick, beni antoloji. com sitesine götürdü. Orada, okurlar
okudukları kitaplar hakkına görüşlerini yazmış olduklarını gördüm ve aradığım sorunun, yüzlerce cevabını buldum. Okurların tavsiye ettikleri kitapları
ve hakkındaki yorumları, âdeta yutarcasına okumaya başladım. Kendime kitap
okuma listeleri hazırladım ve sırası gelince oradan okumaya devam ettim...
Sonra ben de
yazmak istedim; okuduğum kitaplar hakkındaki izlenimlerimi, bana
düşündürdüklerini ve hayatımdaki önemlerini.Yaşadığım bazı anlarımı, azıcık da
olsa, âdeta bir roman gibi olduğunu da yazmak istedim...
2008 yılın
başlarında, karşıma tesadüfen Milliyet Blog çıktı. Önce okur olarak siteye kayıt
oldum. Sonra biraz cesaret edip ben de içimden geldiği gibi blog/ günceler
yazmaya başladım ve kendime minicik bir yazı dünyası kurdum.Sadece bana ait bir
dünya.
Cesaret
dedim, evet, çünkü Türkiye'de doğmadığım ve Türkiye'de eğitim görmedim, dile
hakim değildim. İmla hatalarımdan, devrik cümlelerimden, düşüncelerimi ve
hissettiklerimi doğru yazamamaktan korktuğum için Türkçe yazabilmek bana hayal
gibi geliyordu.
Ama hayat
bu, sürprizlerle dolu...John Lennon'un bir şarkısında geçtiği gibi 'Hayat siz planlar yaparken, başınıza
gelenlerdir'' Bir kışkırtılma sonucu, baktım ki Türkçe yazmaya başlamışım.
İlk denemelerimi Milliyet Blog'da yazdım, blog maceram böyle başladı ve üç yıl sürdü.
Sonra, blog yönetimi, sitede değişiklik yapmaya karar verdi.Benim hiç sevemediğim bir çehresi oldu yeni Milliyet Blog sayfamın.Madem değişiklik
yapılacaktı, kökten bir değişiklik yaptım ben de...Galiba yenilenmeye
benim de ihtiyacım varmış, ortamı, renkleri ve ritmi değiştirerek. Burada yeni
duvarlarım var, daha özgür, daha kendimle baş başa hissettim. Aslında küçük bir değişiklik...Aynı insan, aynı düşünceler, sadece
farklı bir adres...
Okuduğum kitaplar ve eski sitede haklarında , yazdığım son dört, blog/günceye, burda yer vererek yeni sayfamı oluşturmuş oludum. Umuyorum yeni günceler de yazabilirim. Sayfam, nerede , nasıl olduğu çok da önemli değil, önemli olan kitaplara ve yazmaya olan sevgimi, mümkün olan en uzun süre muhafaza edebilmektir.
Çok sıkı bir
kitap okuru değilim. Tüm yeni çıkan kitapları okumuyorum. Okuduğum kitaplar
arasında pek çok tanınmış şaheser eksik olduğunu biliyorum.
Ben kendimi çok iyi okur değil, bir romansever olarak tanımlıyorum. Roman yazabilenlerin, önünde saygıyla eğliyorum, onlara
hayranlık duyuyorum ve onlara gıpta ediyorum, hatta gıpta çok hafif kalıyor,
onları müthiş kıskanıyorum. Yazarlar, hiç göremeyeceğim diyarları tanımama yardımcı
oluyorlar, gerçek hayatta hiç karşılaşamayacağım insanlarla tanıştırıyorlar ve
kendim için bir şeyler öğrenmemi sağlıyorlar. İyi romanlar, hayal gücümü
çalıştırıyorlar, bana ilham veriyorlar, merakımı uyandırıyorlar ve bazen çoktan
unuttuğum veya sadece hayal ettiğim duyguları yaşatabiliyorlar.
Umuyorum burada da
kendimi eğlendirebilirim, beni okumak isteyenleri de elbette ki. Sıkıldığım anlarımda,
diliyorum burası sığınacak bir limanım
olur ve olabildiğince özgür kitap okur macerama
devam edebilirim.
Burada,
kitaplar hakkındaki blog/güncelerim, kritik değil, sadece düşüncelerimi,
hissettiklerimi ve bana hatırlattıklarını yazmak istiyorum, bu da çok sevdiğim
kitaplar için, benim mütevazı kutlamam...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil