Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde , kalbur saman içinde, Meredith adında çok güzel, çok akıllı, başarılı, altın kalpli, cesur, alçak gönüllü ve üstelik Bancroft Mağza zincirinin tek varisi bir kız varmış. Bu kadar artılara karşılık , Meredith, annesiz büyümüş . Baba, eski görüşlü, otoriter, baskıcı, kızına mutsuz çocukluk yaşattığı gibi, annesini de tanıma fırsatı vermemiş.
Meredith
on sekiz yaşındayken, bir partide karşısına çelik işçisi Matthew
Farrell çıkar…Matt, kızımıza göre bir alt sosyal
sınıftan , fakat çok zeki, kararlı, esprili, çalışkan, cesur,
dürüst, gururlu, cömert, ailesine bağlı, kadın ruhundan anlayan, atletik
yapılı ve yakışıklı 25 yaşlarında bir genç…Bu özellikleri sayarken,
gülmekten kendimi alamadım.
Romanın
kahramanları Meredith ve Matt… Hoş, romantik film tadında bir aşk masalı…
Kitabı 3
Haziran 2013 tarihinde okumaya başladım ve 23 Haziran 2013 tarihinde, pazar
günü devrettim. Dil
basit olduğu için hızlıca okunuyor. Ayrıca, bazen bu tür mutlu
roman- masalları okumak, zihnimi dinlendiriyor.
Kendimi bildiğim bileli,
masalları çok seviyorum; hem dinlemeyi, hem okumayı…Okumayı öğrenmeden önce
canım anneciğim bana çok masal anlatırdı ve okurdu…En sevdiğim masal hangisi
diye sordum kendime şu an?
Karar vermek zor tabii… O
kadar çok ki…Yine de bir isim verem gerekiyorsa şu an aklıma Küçuk Mouk masalı
düştü.Henüz okumayı bilmiyordum bu masalla tanıştığımda…Küçük Mouk’un
sihirli terlikleri vardı, onu, hızlıca, istediği yere
ulaştırabiliyorlardı…O terliklerden ben de bir gün edinmeyi hayal etmiştim.
Küçük Mouk, dinlediğim en sıra dışı masallardan birisiydi… O eşek
kulakları çıkartan incir meyvesini çok merak etmiştim.Masalda adı geçen
yediverenin, Türkiye’de yaşamaya başladıktan sonra ilk kez tatmıştım…
Masallar , çocukluğumuzda, sorgusuz sualsiz inandığımız kocaman büyülü bir dünya, büyüdükçe masallardaki iyinin ve kötülüğün mecazi anlamları fark ediyoruz, yaşlandıkça ise masalların dünyasında gizleniyoruz…
Ben, CENNET, hakkında
yazacaktım, konuyu dağıttım. Roman hakkında yazılacak fazla bir şey
yok…Aşka ikinci şans tanıyan, romantik bir film. Kitaptan, bu gün için
hatırladığım sadece bir sembol var , bir erkek elinin avucuna bir kadının
eli…
Asıl bu romanın kendisine
ulaştığım yol çok komik oldu, çünkü bu romanı edinmeye niyetim
yoktu. Kitap zevkine güvendiğim bir okur, okumasitesi.com adresinde, CENNET adlı roman hakkında,
bir not yazmıştı, ancak , yazarın adıni bildirmemişti. Kitabı merak ettim
ve internette küçük araştırma sonucunda karşıma çıkan ilk Cennet
adlı roman Judith McNaught’a ait olduğunu gördüm ve kitabı hemen edindim.
Daha sonra, okurun söz ettiği kitap, farklı bir CENNET olduğunu öğrendim.
Okuduğum not, meğer V. C. Andrews’- CENNET'i içinmiş…
Yanlış trene binenler,
bavullarını karıştıranlar, isim benzerliğinden kişileri karıştıranları
duymuştum…Bu sefer ben kitapları karıştırdım.
Bu hoş karışıklık sayesinde
bir Yazar tanımış oldum ve hakikaten okurken dinlendiğimi hissettim.
Judith
McNaught
(d. 14 Mayıs, 1944) Kitapları, 30 milyondan fazla basılmış ve New York Times en çok
satanlar listesine birkaç kez girmiş, ABD'li, aşk romanları yazarı. 19 yy'ın ilk başlarında, İngiltere'de
geçen tarihi aşk romanları ile bu tarz romanların öncüsüdür. Daha sonra 50'den
fazla yazar Judith McNaught'un izinden giderek, aynı stilde yazmaya
başlamışlardır. Ayrıca CBS radyo kanalının ilk
kadın yapımcısıdır.
Kitapları 30 milyondan
fazla basılmış… Bu rakamlar pek çok şey söylüyor. İnsanlar mutlu olmak
istiyorlar... Kim istemez ki ?
Judith McNaught hayatını merak ettim ve netten ulaştığım bilgilere göre, ilk kocasından ( diş doktoru ) boşanmış, bu evlilikten iki çocuğu varmış. Daha sonra, onu yazmaya teşvik eden ikinci kocasını, trafik kazasında kaybetmiş...Hayat böyle, her şey insanlar için, mutluluklar da, mutsuzluklar da…
Ben her şeyin bir bedeli olduğuna inanıyorum.
Judith McNaught hayatını merak ettim ve netten ulaştığım bilgilere göre, ilk kocasından ( diş doktoru ) boşanmış, bu evlilikten iki çocuğu varmış. Daha sonra, onu yazmaya teşvik eden ikinci kocasını, trafik kazasında kaybetmiş...Hayat böyle, her şey insanlar için, mutluluklar da, mutsuzluklar da…
Ben her şeyin bir bedeli olduğuna inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder