21 Mayıs 2024 Salı

SİRKE KIZ

 

 


 Etkisinde kaldığınız, unutamadığınız ve aklınıza ilk gelen filmler hangileridir?

 

Bu soruya, sorulduğu farklı tarihlerde, farklı  cevaplar verebilirim; Hayat Güzeldir, Forrest Gump, Bisiklet Hırsızları, Guguk Kuşu,  Room ( Gizli Dünya ), Piyanist, Postacı Kapıyı  İki Defa Çalar, Lion, Doktor Jivago,  Hırçın Hız…

 

Tamam kestim, bir kitap yorumu yazmaya başladığımı unutmadım, neden böyle bir giriş yaptım peki, çünkü anlatacağım kitap, hiç unutamadığım bir filmi anımsattı bana; Hırçın Kız’ı.

 

Kitap yorumlarımda  sıkça  söz ediyorum, doğduğum ve   hayatımın ilk 25 yılı, Türkiye’ye  coğrafi olarak yakın, fakat yapısı ile çılgınca farklı olan ülke Bulgaristan’da geçtiğini ve burada yazmamın ilk nedeni pek çok eksik olan  Türkçe dilimi geliştirmek olduğunu. Ayrıca bu sayfa, kitap yolculuğumun aynası olmakla kalmıyor, okuduklarımın düşündürdüklerini, hissettirdiklerini ve  anımsattıklarını yazdığım gibi,  kısa  otobiyografik notlarıma da yer veriyorum, çünkü ben öncelikle kendim için yazıyorum. Paylaşma nedenim ise,  ben her türlü ve özellikle bu tarzda kitap yorumları okumayı  sevdiğim için, belki benim gibi başkaları  daha vardır, işte bu düşünce, bu eyleme itiyor beni ve son satırla  kocaman gülümsüyorum. Birileri bu sayfama tesadüf ederlerse şayet,  eğlenceli, nostaljik bilgilerin yanı sıra, yazmanın bir terapi olduğunu öğrenebilirler bir ihtimal.

 

Hırçın Kız – The Taming of the Shrew, filmi  1967 yılında çekilmiş, Türkiye’de 1971 yılında vizyona girmiş, o yıllar  kapalı kutu olan Bulgaristan’da film  ne zaman vizyona girmiş olduğunu bilmiyorum,  ben 1980’li yıllarında izlemiş olduğumu tahmin ediyorum, çünkü  film televizyona düşmüş ve ben  evde  siyah beyaz yayında , yine de büyülenmiş gibi izlediğimi hatırlıyorum. Sansürün kol gezdiği ülkede o kadar kısıtlı yayınlar vardı ki o zamanlar, sadece bundan dolayı da  bu  denli etkilenmiş olabilirim, tabii işin aslını tam bilmiyorum, bildiğim tek şey, filmi çok ama çok beğenmiş olduğum ve  hâlâ çok net kareler anımsadığımı. Elizabeth Taylor, Richard Burton, filmin baş rollerinde, fakat o zaman bu isimleri bile tam olarak kim olduklarını bilmiyordum, yine de beni kendilerine hayran bırakmışlardı. Hırçın Kız – The Taming of the Shrew, daha sonra William Shakespeare'in bir oyunu olduğunu öğrendim.

 

Bu arada  küçük bir bilgiye yer vermek istiyorum, hazır bu kadar geriye gitmişken; 1926 yılında küçük bir ekranda, ilk televizyon görüntüsünü elde edilmiş, 1936 yılında dünyanın ilk düzenli TV yayını başlatılmış, Türkiye’de ise 1968'de TRT Ankara Televizyonu deneme yayınlarına başlamış. Bizim eve  televizyon 1972 yılında girmişti  çok net hatırlıyorum bu yılı , çünkü 1972 benim için önemli bir yıl, ilk defa  o zaman idrak edebilmiştim ki  Dünyada yıl sayımı var ve benim  o an  yaşadığım yıl 1972 yılı( 8 yaşındaydım ).

 

2018 yılının son devrettiğim kitap Sirke Kız.  Hiç duymamış olduğum yazarlar ve kitapları hakkında, okur yorumları okumayı seviyorum ve bu sayede bazan çok keyifli eserlerle buluşabiliyorum, böylece kitap okur macerama renk ve heyecan katıyorum.   En son yine bir keşif sonucunda, yolum Anne Tyler ile kesişti. Bir yazarın kitabını edinmeden önce, mutlaka kısa biyografik bilgilerine bakıyorum, şimdilerde bu çok kolay oluyor ve burada paylaşıyorum;

 


Anne Tyler, 1941 yılında Minnesota Minneapolis'te doğdu ve Kuzey Carolina'da Raleigh'de büyüdü. Yirmiden fazla romanın yazarıdır. 2015 yılında Man Booker Ödülü için kısa listeye girmiş. On birinci romanı SOLUK ALMA DERSLERİ romanı ile  1988'de Pulitzer Ödülü'ne layık görülmüş. Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi üyesidir. Maryland, Baltimore'da yaşıyor.

 

Shakespeare’in bazı eserleri, günümüzün yazarları tarafından yeniden yorumlanarak yazılması, Hogarth ‘ın (İngiltere’nin köklü yayınevlerinden)  bir süre önce  başlatmış olduğu değişik  bir proje. Anne Tyler de bunlardan birisi, Hırçın Kız – The Taming of the Shrew oyununu günümüze  Sirke Kız  -Vinegar Girl olarak uyarlamış.

 

Bu projenin ne kadar doğru olduğunu tartışmıyorum, fakat haberim olunca çok merak ettim ve kitabı  ossaat edinip  devrettim.

 

Shakespeare’in, en sevdiğim komedisinin özüne sadık kalırken,  esprili ve çağdaş yaklaşabilmiş bence  Anne Tyler . Beni güldüren, düşündüren , iyi  yazılmış eğlenceli bir kitap diyebilirim. Hırçın Kız hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz, ya da  bu oyununu  hiç duymamış da olabilirsiniz, Anne Tyler, çok zor iş başarmış bana kalırsa  ve   her iki tür okuyucuya hitap edebilmiş.

 

Sirke Kız,  Haziran 2016  tarihinde yayımlanmış, Hırçın Kız ise  1590-1591 yılları arasında yazıldığı varsayılır, özellikle nette  tarihlere baktım, çünkü hikayede dikkatimi çeken  ve ne yazık ki,  kadınların evin dışında çalışmalarına ve para kazanmalarına  rağmen, hâlâ ev işlerinin onda dokuzunu yapmaya devam ettiği bir dünyada yaşıyoruz,  oysa sadece ben bu durumda olduğumu sanıyordum…

 

29 yaşında Kate Battista, anaokulunda 4 yaş grubunun yardımcı öğretmenidir, tuhaf bilim adamı babası Dr. Battista,  ele avuca sığmayan on beş yaş küçük kız kardeş Bunny ve sınır dışı edilmek üzere parlak genç laboratuvar asistanı Pyotr. İşte ana kahramanlarımız, hani kurguda öyle çok merak ettirilecek bir durum yok, Yazarın öyle bir iddiası da yok, neşeli, hafif, sıkmayan, eğlenceli film izlercesine, kitap okur macerası oldu benim için.

 

 

Uzun yazımı noktalarken kitapta çok hoşuma giden ve kendime ilke edinmek istediğim iki pasaj ile noktalamak istiyorum ;

 

“Güzel bir şey söyle kuralı; Eğer söyleyeceğiniz şey güzel değilse, bir şey söylemeyin”

 

“ Sosyal iletişim becerilerini geliştirmelisin. Biraz incelik, biraz ölçülü davranış, biraz diplomasi.”

 

 

 

28.12.2018

Bursa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder