29 Mayıs 2024 Çarşamba

Polisiye Romanlar Okuyan Hırsız

Sayfamda nerede kalmıştım diye baktım ve tam iki ay hiçbir şey yazmadığımın farkına vardım. Sayfamın kaynağı, devrettiğim kitaplar olunca, doğal olarak bu zaman içinde kitap okumadığımın sonucu çıkarılabilir. Tam olarak öyle olmasa da, son zamanlarda aklım öyle kalabalıklaştı ki, okumakta zorlandım. Kurguların takibi güçleşti, çünkü gündemle birlikte, kendimi, âdeta anormal bir kurgu içindeymişim gibi hissettim. Son iki ay, en ufak boşluk bulduğumda, ördüm, rengârenk iplerden, atkılar, tığ işi bereler, ponponlu şapkalar, boyunluklar, fularlar… Allahtan kıştı ve çevremdeki herkese, komşularım dahil, istedikleri renk ve modellerden, ihtiyacı olan ürünlerden ördüm.

Yine de kitaplardan uzak kalmadım, bir kaç satır da olsa, okumadan, gün geçirdiğimi uzun zamandır hatırlamıyorum. Bunun yanı sıra neokur sitesinde kitaplar hakkında okuyucu görüşlerinden okudum ve yeni yeni romanlar edindim. Havaların ısınmasıyla, ağaçların çiçek açmasıyla birlikte örgü sezonunu kapattım ve kitap okur macerama kaldığım yerden devam ettim.

En son devrettiğim roman, Polisiye Romanlar Okuyan Hırsız - Lawrence Block.

Yazarın ismini ve kitaplarını hiç duymamıştım, fakat bu durum kitaplarının edinmeme ve okumama engel değildir. Kitap satın almaktan çok ama çok büyük keyif alıyorum, koleksiyoncu yanımı da saklamıyorum, kitap edinmek, önüne geçemediğim ve geçmediğim tutkum. Yazar ismi, önerilen bir kitap, tercüman ismi, ödüllü kitap, çok satan kitap, az satan kitap, kapak resmi, kapak rengi, o anki ruh halim, kitap satın almam için nedenlerden bazıları…En son devrettiği romanı, ismine göre satın almıştım, hoşuma gitti, sevdim ve ossaat satın aldım…Kendime böyle sürprizler yapmaya bayılırım.

Ben buldum ve iyi ki de bulmuşum, çok keyif alarak okudum. Gizemli, eğlenceli, esprili, sıra dışı, tam olması gibi gereken bir polisiye. Karmaşık, fakat yorucu değil, ortadaki gizem tüm hikaye boyunca devam ediyor ve kim kime ne yaptı, sonuna kadar açık değil.

Kitabın isminden belli olduğu gibi, hikayede bir hırsız var… İlginç, oldukça dürüst, zeki, kitap okumayı seven, işin ehli, yetenekli birisi kahramanımız Bernie , kendisini şöyle tanıtıyor ; “ Aslında ben normal koşullar altında epey dürüst bir insanım. Paraların üstünü bırakan müşterilerimin arkasından seslenirim. Alış veriş ederken hiç mal yürütmem ve vergilerimi öderim. Bir garson yediğim tatlıyı hesaba katmayı unutmuşsa genellikle kendisini uyarırım.”

Hırsızlık yapma nedenini ise şöyle açıklıyor; “Heyecan. Birinin evine girmek bende başka hiçbir şeye benzemeyen bir heyecan yaratır. Kilidi okşayıp açılması için ikna edersin, kolu çevirip yarı aralık bir kapıdan içeri süzülürsün, sonunda içerdesin ve bu sanki başka bir insanın yaşamını denemek gibi bir şeydir.” Amaç, çalmaktan öte, kalp atışlarını hızlandırabilmek...Heyecan, insanın hayatında olmazsa olmazlardandır ve bana göre en büyük heyecanlardan birisi aşktır, sonrasında ise pek çok şey kalp çarpıntısını artırır , aklıma ilk gelenler; sahne, başarı, yeni bir buluş, spor müsabakasında gelen galibiyet, uçmak, hız…Kahramanımız, kendine değişik heyecan bulmuş, okurken beni de heyecanlandırdı doğrusu, yani kitap okumak da heyecanlardan birisi.

Kahramanımız, Bernie’nin çok sevdiği bir işi var, sahaf dükkanı işletiyor ve bu işten geçimini sağlıyor; ”Kitabı yıllar önce bir kere okumuştum, ancak kitapların bir kereden fazla okunacağına inanmıyorsanız elde düşme kitap satmak asla size göre bir iş değildir.” İnsanı mutlu eden bir işi olması ne kadar güzel…

Hikaye, Bernie’nin sahaf dükkanının yeni sahibiyle tanışmasıyla başlıyor ve kiranın çok fazla arttırılmasıyla birlikte, dükkanı kaybetmek üzere olduğu anlaşılıyor…

Bernie sahaf dükkanını kurtarabilecek mi? Değerli beyzbol kartlarını kim aldı? Katil kim? Hırsız kim ?

Kitap minicik, fakat özünde dört büyük roman için yeterince malzeme varmış hissi uyandırdı bende.

Kadın ve kediler hakkında Carolyn'ın sıra dışı teorisi, Magda Szabo’nun Kapı romanını hatırlattı, müvekkilini satmayan avukatın önemi ve bedeli nedir, dürüstlük nerede bitiyor, sahtekarlık nerede başlıyor, bir kitapçı dükkanında neden kedi bu kadar çok yakışıyor.

Roman, farkına varmadığım, daha doğrusu kanıksamış olduğum ne kadar çok hırsız olduğunu düşündürttü bana; birilerinin çıkarı için çalınan gencecik hayatlar, beceriksiz yöneticiler yüzünden, doğanın cömert davrandığı bir coğrafyada çalınan yüksek yaşam koşulları, sağlık sektöründe elde edilen haksız kazançlar, ilaç sektöründe dönen dolaplar, gıda sektöründe üretilen sağlıksız yiyecekler, çiftçinin zehirli meyve sebze üretimleri, korsan yayınlar, rüşvet alan paragöz polisler, rant elde etmek için oynan akıl almaz oyunlar, çalınan emekler, gencecik kız çocuklarından çalınan hayaller… Yeterrrr…Ve bütün bunlara gözlerini yuman bizler…

İçim karardı, örgülerime mi dönsem ne ?!

Lawrence Block’un romanından alıntıladığım bir söz ile uzun incelememi noktalıyorum; “Cahillik mutluluk olabilir, ama bilgi de kudrettir. İyi bir avukat kudreti mutluluğa tercih eder.”

22 Mart 2016 Bursa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder