28 Ocak 2013 Pazartesi

ÇALIKUŞU - REŞAT NURİ GÜNTEKİN

12 Eylül 2012 Çarşamba



ÇALIKUŞU, Türk Yazarından okuduğum ilk romandır. Her ilkin olduğu gibi bu romanın yeri bende çok farklıdır.

Daha güzel romanlar okumuşumdur, fakat ÇALIKUŞU' nun yeri bambaşkadır, sebebini tam bilmiyorum, seviyorum bu romanı, nedensiz...

Çooook eskiden, lise yıllarımda, romanın Bulgarca çevirisini okumuştum. O zamanlar hemen hemen hiç Türkçe bilmiyordum.

Kitabın Bulgarca tercümesini okuyorken, kitaplığımızda bulunan Türkçe baskısına bazan göz gezdiriyordum ve hayıflanıyordum okuyamadığım için.

Bir kaç cümle okuduktan sonra vazgeçiyordum, çünkü anlayamıyordum okuduklarımı.

"Mamafih" ve "loş" kelimeleri bu romandan öğrenmiştim ve bugün de bu sözcükleri bir yazıda rastladığımda, daima, Çalıkuşu'nu hatırlarım.

Bir çok kez kitabın Türkçesini okumaya çalıştığımı biliyorum, bir elimde sözlük,

bir elimde, kitap ( Mahmure, şarkısı geldi aklıma : ) çabalarım bir kaç sayfada sona eriyordu, fakat. Fondan şekerlerini çok merak etmiştim, Bulgaristan’da…Görüntüsünü, tadını, hakikaten çok merak etmiştim.

Velhasıl kelam, kitabın Türkçesini tamamını okumadım.
Ner'den çıktı ÇALIKUŞU romanı konusu ?

Kitabı büyük oğlumun elinde gördüm geçen gün. Hem şaşırdım, hem sevindim...

Ben tavsiye etmemiştim.Kitaplığımızın en eski kitaplardan, birisi olarak, ilgisini çekmiş olmalı ve okumaya başlamış.

Hem konusunu, hem de üslubu çok beğendiğini söyledi. Oğlum dün iş yerime gelmişti, okulu ile ilgili bir kaç evrak alması gerekiyormuş,elinde ÇALIKUŞU romanını görünce, kendime engel olamadım ve ön sayfalarından kopya aldım...Bugünün gençleri ( oğlum 18 yaşında ) bu romana ilgi duyması beni ziyadesiyle mutlu etti.
Fethi Naci'nin de dile getirdiği gibi, ÇALIKUŞU, bir Türk Klasiği, 1922 yılında yazılmış roman, bugün yıl 2012,bir Türk gencinin dikkatini çekebiliyorsa, gerçekten klasiktir...

Elimizdeki ÇALIKUŞU nüshası çok özel...1957 yılı, Sofya- Bulgaristan baskılı.
Babam edebiyat öğretmeni, şimdi emekli tabii.Kitaplara karşı muazzam tutkusu, bana, ondan geçmiş olmalı.Bulgaristan'da yaşıyorken, benim bildiğim ve gördüğüm en büyük ev kitaplığına sahiptik.1950'li yıllarında, Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlıklara yönelik Türkçe baskılı kitaplar yayımları yapılıyormuş. 1960 yıllarında bu çalışmalar durdurulmuş. Bulgaristan'da Türkçe basılmış kitapların hemen hemen hepsi bizim kitaplığımızda mevcuttu...
Yıl 1989, Bulgaristan'dan zorunlu göç geldik Türkiye'ye... Her şeyimiz orada kaldı...
Şimdi geriye dönüp baktığımda, içim hiç bir şey için acımıyor, ama orada bıraktığımız kitaplarımız...Bir bavula kaç kitap sığındırabilirsiniz ? Babam, ÇALIKUŞU romanını bırakamamış ve anı olarak onu yanına almış. Onun için de çok değeli bir romandı demek, belki de edinmesi ile ilgili bir hikayesi vardı.
Kitabı babamdan okumak için ödünç almıştım bir kaç yıl önce...
Okumak önce oğluma nasip oldu...Babacığım, 1957 yılında kitabı Bulgaristan'da satın alırken, bir gün gelecek ve aynı kitabı, Türkiye'de, canından daha çok sevdiği, torunu, hayranlıkla okuyabileceğini hiç düşünebilmiş midir ?

2 yorum:

  1. Merhaba, aynı basımdan benim dedem de almış zamanında, benim de roman okumaya başladığım ilk eserlerden biridir ve yeri büyüktür. Saygılar

    YanıtlaSil
  2. Lütfen bana bu kitabı hediye edin. Bu kitabı okuduktan sonra hayatım boyunca Çalıkuşu'nu arayacağım.
    ozelinizinden@gmail.com adresine mail atar mısınız?

    YanıtlaSil