12 Eylül 2012 Çarşamba
ÇALIKUŞU,
Türk Yazarından okuduğum ilk romandır. Her ilkin olduğu gibi bu romanın yeri
bende çok farklıdır.
Daha
güzel romanlar okumuşumdur, fakat ÇALIKUŞU' nun yeri bambaşkadır,
sebebini tam bilmiyorum, seviyorum bu romanı,
nedensiz...
Çooook
eskiden, lise yıllarımda, romanın Bulgarca çevirisini okumuştum. O zamanlar
hemen hemen hiç Türkçe bilmiyordum.
Kitabın
Bulgarca tercümesini okuyorken, kitaplığımızda bulunan Türkçe baskısına bazan
göz gezdiriyordum ve hayıflanıyordum okuyamadığım
için.
Bir
kaç cümle okuduktan sonra vazgeçiyordum, çünkü anlayamıyordum
okuduklarımı.
"Mamafih" ve "loş" kelimeleri bu romandan öğrenmiştim
ve bugün de bu sözcükleri bir yazıda rastladığımda, daima, Çalıkuşu'nu
hatırlarım.
Bir
çok kez kitabın Türkçesini okumaya çalıştığımı biliyorum, bir elimde sözlük,
bir
elimde, kitap ( Mahmure, şarkısı geldi aklıma : ) çabalarım bir kaç sayfada sona
eriyordu, fakat. Fondan şekerlerini çok merak etmiştim,
Bulgaristan’da…Görüntüsünü, tadını, hakikaten çok merak
etmiştim.
Velhasıl
kelam, kitabın Türkçesini tamamını okumadım.
Ner'den
çıktı ÇALIKUŞU romanı konusu ?
Kitabı
büyük oğlumun elinde gördüm geçen gün. Hem şaşırdım, hem
sevindim...
Ben
tavsiye etmemiştim.Kitaplığımızın en eski kitaplardan, birisi olarak, ilgisini
çekmiş olmalı ve okumaya başlamış.
Hem
konusunu, hem de üslubu çok beğendiğini söyledi. Oğlum dün iş yerime gelmişti,
okulu ile ilgili bir kaç evrak alması gerekiyormuş,elinde
ÇALIKUŞU romanını görünce, kendime engel olamadım ve ön
sayfalarından kopya aldım...Bugünün
gençleri ( oğlum 18 yaşında ) bu romana ilgi duyması beni ziyadesiyle mutlu
etti.
Fethi
Naci'nin de dile getirdiği gibi, ÇALIKUŞU, bir Türk Klasiği, 1922
yılında yazılmış roman, bugün yıl 2012,bir Türk gencinin dikkatini
çekebiliyorsa, gerçekten klasiktir...
Elimizdeki
ÇALIKUŞU nüshası çok özel...1957
yılı, Sofya- Bulgaristan baskılı.
Babam
edebiyat öğretmeni, şimdi emekli tabii.Kitaplara karşı muazzam tutkusu, bana,
ondan geçmiş olmalı.Bulgaristan'da yaşıyorken, benim bildiğim ve gördüğüm en
büyük ev kitaplığına sahiptik.1950'li yıllarında, Bulgaristan'da yaşayan Türk
azınlıklara yönelik Türkçe baskılı kitaplar yayımları yapılıyormuş. 1960
yıllarında bu çalışmalar durdurulmuş. Bulgaristan'da Türkçe basılmış kitapların
hemen hemen hepsi bizim kitaplığımızda mevcuttu...
Yıl
1989, Bulgaristan'dan zorunlu göç geldik Türkiye'ye... Her şeyimiz orada
kaldı...
Şimdi
geriye dönüp baktığımda, içim hiç bir şey için acımıyor, ama orada bıraktığımız
kitaplarımız...Bir bavula kaç kitap sığındırabilirsiniz ? Babam,
ÇALIKUŞU romanını bırakamamış ve anı olarak onu yanına almış.
Onun
için de çok değeli bir romandı demek, belki de edinmesi ile ilgili bir hikayesi
vardı.
Kitabı
babamdan okumak için ödünç almıştım bir kaç yıl önce...
Okumak
önce oğluma nasip oldu...Babacığım, 1957 yılında kitabı Bulgaristan'da satın
alırken, bir
gün gelecek ve aynı kitabı, Türkiye'de, canından daha çok sevdiği, torunu,
hayranlıkla okuyabileceğini hiç düşünebilmiş midir ?
Merhaba, aynı basımdan benim dedem de almış zamanında, benim de roman okumaya başladığım ilk eserlerden biridir ve yeri büyüktür. Saygılar
YanıtlaSilLütfen bana bu kitabı hediye edin. Bu kitabı okuduktan sonra hayatım boyunca Çalıkuşu'nu arayacağım.
YanıtlaSilozelinizinden@gmail.com adresine mail atar mısınız?