26 Ocak 2013 Cumartesi

ŞAH MAT - MARİO MAZZANTİ

13 Mart 2012 Salı






Kitap zevkine güvendiğim bir tanıdığım, ŞAH MAT romanını, okuduğunu ve beğendiğini bildirdi. Polisiye tarz roman okumak istemediğim için kitabı daha sonra düşünmeye karar verdim.Fakat, kitabı, duyduğum andan itibaren, için için merak etmeye başladım. Kendimi, Yazar ve kitabı hakkında, bilgi toplarken buldum. Anladım ki romanı okumadan rahat edemeyeceğim. İmkanlar elimde olduğu sürece ertelemeyi sevmediğim için merakımı gidermeye karar verdim. Kitabı edinip üç hafta içinde devrettim.

Bugün 27 Ocak 2012, ŞAH MAT son sayfasını okuyalı tam on gün geçmiş.

On gün sonra kitapla ilgili ne yazacağımı bilemedim.

Genelde, okuduğum kitaplar hakkında, pek fazla zorlanmadan, uzun uzun yazarım, oysa şu an, kitap hakkında yazacak bir şey bulamıyorum.

ŞAH MAT, sadece okunduğu sürece tat bırakan kitaplardan. Okunduktan kısa bir süre sonra konusunu dahi tam hatırlamazsınız...En azından benim için öyle. Okurken, heyecanlı gerilim polisiye filmi izliyormuşum gibi hissettim.Nasıl izlenen her film iz bırakmıyorsa, okunan her kitap da iz bırakmıyor. Elbette ki insanlara ve zevklerine göre bu durum değişkendir.

Yine de okurken keyif aldığımı inkar edemiyorum.

Mario Mazzanti'nin asıl mesleği cerrah olduğunu yazıyor kitabın arka tanıtım sayfasında. Belki her zaman bir yazar olmak istedi ama buna cesaret edemedi. Hayatını önce maddi güvence altına almak istedi ve yazarlık sadece bir hayal kaldı uzun yıllar. Nette, Yazarın fotoğrafını gördüm, orta yaşlarda bir bey.Hayalini gerçekleştirebildiği için Mazzanti'yi tebrik etmek gerek...Bu da benim kurgum oldu Yazar hakkında.




Daha önce okumuş olduğum ve bugün yine gözüme takılan bir kitap yorumunda, şöyle yazıyordu;

'bu dünyada bir işi en iyi o işin isteklisi yapar'

Ne kadar doğru...Her ne kadar benim kurgum olsa da, sanırım Mario Mazzanti, roman yazmayı çok istemiş ve oldukça başarılı bir iş çıkarmış.

Yazarlık bir meslek mi diye sordum kendime. Bir meslek olmadığını cevapladım.
İnsan, eğitim alırsa doktor olabilir, ama yazar olmayı öğrenemez...

Romanın kurgusu hakkında iki eleştirim var. Birincisi 101. sayfada, eğer bir tercüme hatası değil ise ( böyle bir ihtimal olabilir ) Yazar katil hakkında gereksiz bir ipucu vererek, şüphelilerin sayısını azaltmış. İkincisi, romanı devrettiğim anda bir mantık hatasının var olduğunu fark ettim. Bana göre tabii ki, romanın kurgusu, eğreti bir temel üzerinde inşa edilmiş.

Paul Morphy,zamanında satranç dünyasının, önemli isimlerden biri olduğunu bu romanla birlikte öğrendim.

ŞAH MAT, okuduğum üç hafta süresince beni takip ettiği için,şöyle izah edebilirim, ben neredeysem, okuduğum kitaplar hep çevremde olurlar, dolayısıyla evde herkes okuduğum kitaplardan haberdar olur.Bir tesadüf mü bilemem, fakat evde derin bir köşede, neredeyse unutulmayı yüz tutmuş satranç takımımız gün yüzüne çıktı...Birkaç gün önce, akşam, işten eve döndüğümde iki oğlumu satranç oynarken görünce içim bir hoş oldu. Mazzanti'ye teşekkür etmek geldi içimden. Hem yazdığı roman için hem de satrancı hatırlamamızı sağladığı için.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder